Duvarda asılı saat, tik-takla sayarken ömrü,
Her geçen an bir kum tanesi, avuçtan kayıp giden.
Zamanın fısıltısı, rüzgarla dans ederken,
Unutulan yüzler, hayal meyal beliriveren.
Bir tebessüm kalır, geçmişin kuytusunda,
Bir hüzünlü bakış, gözlerin aynasında.
Anılar biriktirir, kalbin bir kutusunda,
Ve her iz bir hikaye, yaşanmışlığın rüyasında.
Düşler uçar gider, gökyüzüne doğru,
Gerçekler ağır basar, bazen yorucu.
Hayat bir denge, tatlıyla acı,
Ve her soluk bir umut, yarınlara yolcu.
Gel ey zaman, dur bir an, dinle beni,
Sırlarını fısılda, perdelerini arala.
Koşan adımlarımı yavaşlat, göster yolu,
Ve her anı sonsuz kıl, bir daha başa sar.