Düşerken son yaprak, hüzünlü bir güzden,
Sessizlik konuşur, binlerce dilden.
Bir meltem eser, ruhumun kuytusundan,
Fısıldar sırlar, zamanın ötesinden.
Her nefes bir hikaye, toprağın koynunda,
Gölgeler dans eder, ay ışığı altında.
Gözlerde bir hasret, sonsuzluğun aynasında,
Süzülür yaşlar, kalemin ucunda.
Bir yalnızlık şarkısı, rüzgarın sesinde,
Düşler yeşerir, kalbin bahçesinde.
Anılar canlanır, mazinin nefesinde,
Ve her hece bir tohum, sevginin esmesinde.
Gel ey sessizlik, sar beni şefkatle,
Gürültüden uzaklaş, bana huzur ol.
Unutulmuş sözlerin şahitliğinde,
Sessizliğin dilini öğret, bana sırdaş ol.