Kırık Bir Aynanın Yansıması

Saatler, duvarda asılı o eski aynanın
çatlaklarında kaybolan suretler gibi.
Her bir parça, geçmişten bir anı fısıldıyor,
yarım kalmış bir cümlenin sessizliği.
Dışarıda rüzgar, kurumuş yaprakları sürüklüyor,
benzer bir dağınıklık içimde de var.
Toplanması zor, her biri ayrı bir hüzün,
savrulan hatıraların yorgunluğu.
Bir fincan soğuk çay duruyor masanın ucunda,
unutulmuş bir sohbetin yadigarı.
Sözler yarım kaldı, bakışlar kaçırıldı,
şimdi sadece bir boşluk var o fincanda.
Belki de her şey böyle, kırık dökük ve eksik,
yamalı bir bohça gibi hayat.
Ne kadar düzeltmeye çalışsak nafile,
izleri kalıyor yine de o eski çatlakların.
Ve ben, bu kırık aynanın karşısında,
kendi yansımama yabancılaşıyorum yavaşça.
Her bir çizgide bir pişmanlık, bir vazgeçiş,
zamana yenilmiş bir yüzün hikayesi.

Serinay Demir